Yoo Kits, yo yo Kits!
İki tanık var biri dilimdir, biride virüs kalemim,
ihanet etmez sözüm kağıda ve halim rabba teslim.
Ölümün sessizliğine eşsiz bir seda ile girdim,
Boğulmaktan korktuğum bir denizin tahmininden derinim.
Benim kalbim ısrarla cennet kuşatmasında hala,
Ruhum bedeni terke maruz sevap artı günahlarla.
Öncelerimi dışlar sonralarım, aklım firarda,
Güller yare sevgi kanıtı, benim elimde papatya.
İçimden kaba bir ses beni azarlıyor yıpratmakta,
Yağmur betonla sevişirken güneş altın saçmakta.
Kollarım o nankörlerle çetin güreş tutmakta,
Sago gidenlerin gölgelerini koleksiyonuna katmakta.
Sevdirmeye gayret etme kendini, sevilmeye terket,
Uzadıkça kısalan ömre huzur aşısı zerket.
Her adım için on çuvallık külfet, rabbım hayra lutfet,
Zararı belli sonlarından iki gözünü ırak et.
Keşfi bekleyen cümleler içindir bütün çabam,
Kelimlerden kalpler yaptım, kimini deştim acımadan,
Dilini kestiklerim suküt nöbetinde gık çıkarmadan,
Suratsızları kapıdan Kovsan girmek ister bacadan.
[nakarat]
Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher,
Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim.
İki tanık var; biri dilim bir kalemim,
Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim.
Bilirim bensiz dostum, iblis dostu, hannas komşusu
Batırdıkça batırır; derindir vesvas kuyusu.
En tatlı yerinde uykumu basar karabasan kabusu,
Güzel cevapların, vardır elbet hain sorusu.
Kanadı olsa hain kedinin, soyu kururdu serçelerin,
Susuz çölde inci bulsa damla arar gözlerin.
Rüzgar esmez her zamanki gemiye layık,
Bir üfürse yol bulurdu bizim orta direk kayık, bu şarkı bayık!
Çin ipeği giysen dahi senin değerin eşşek kılı,
Gelecek hayranlarındansan aç önüne bir kahve falı,
Hızlı koşan arap atının dört yana savruldu nalı,
Umulmadık zamanda kesti birisi bindiği dalı.
Günahki en güzel kadındır, sizler güzele kanan,
Tabiatın şeytan olacaksa yılan doğursun anan!
Say geriye doğru onu, ileri giden yolcu zaman,
Başkasının ızdırabı ile huzur bulandır mutsuz insan.
[nakarat]
Söz ehline itaat et, benim sözüm cevher,
Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var reddim.
İki tanık var; biri dilim bir kalemim,
Olanı biteni sindirdim, yeter bana kendi derdim.